19 Kasım 2010 Cuma
15 Kasım 2010 Pazartesi
Sırıkla Yüksek Atlamada Biomekaniksel İncelenmesi
SIRIKLA ATLAMA
Mekanik kuralları bilmeden sırıkla atlama,alfabeyi bilmeden okumaya benzer. Atlayıcı sırığını yerleştirdiği zaman doğrusal hareketten açısal doğrultudaki harekete geçer ve bağımsız olarak önce sırığı büker, ikinci harekette sırık kendi ekseni etrafında hareket eder.
İyi bir atlayıcı sırık dikey pozisyona gelmek üzere iken üstteki kolu ile ağırlık merkezini kollayarak bu iki hareketi koordine eder. Bunun için,yükseklik kazanmada atlet iki hareketten daha fazlasını yapmak zorundadır. Kalçasını ve bacaklarını yukarı doğru savrulması ayarlanmış bir zamanlama ile atlayışı gerçekleştirir.
Şekilde gösterildiği gibi atlayıcının istenilen yüksekliğe çıkabilmesi için sırıkla kazan arasındaki açı ayarlamasını iyi yapması gerekir.(Şekil 1). (Temel kuralları göz önüne alacak olursak sırığın eylemsizliği ve küçük ağırlığı dikkate alınmaz).
İkinci olarak, atlayıcının başarısı onun açısal ayarlamayı iyi yapmasına ve kullanmasına bağlıdır.
Atlayıcının açısal doğrultudaki zamanlaması şunlardan ibarettir (Şekil 2)
a) Vücudun açısal doğrultuda zamanlaması kendi ağırlık merkezinin ekseni ile aynı olması (Bu koşu sırasında ayakların rotasyonu ile olur.)
b) Kendi ağırlık merkezinin açısal zamanlamada büyük rol oynadığıdır (Şekil 3).
Açısal momentum doğrusal ölçülerde açıklanabilir, bu açıklama atletin diş nokta üzerinde olan hareketi ile en iyi şekilde yapılır. MVR-(M=Atletin ağırlığı, V=Atletin hızı, R=Atletin ağırlık merkezi ile kazan arasındaki uzaklık)nin ölçümü dikey olarak atletin koştuğu yere sağ taraftan yapılır (Şekil 4a)
Atlayıcının havadaki becerileri başka bir temel faktördür. Başarılı bir yükseliş için çıtayı dikey olarak geçene kadar ağırlık merkezini devamlı yukarı taşımak zorundadır. Atlayış başladıktan sonra büyük bir kuvvet (Kişinin kendi ağırlığından ve kazandan yatay uzaklığından oluşur) atlayışı engellemek ister ve bununla olayı açısal zamanlamada, bir kayıp olur. Bundan yatay uzaklığı mümkün olduğu kadar çabuk kapatmak gerekir, bilhassa sıçramadan hemen sonra (Şekil 4b).
İyi bir atlayıcı açısal momentumu geçici olarak,salınarak sağlar. Atlayıcı, sıçrama ayağını düz tutarak vücudunu yukarı kaldırır. Bu süratli yükselme ile ağırlık merkezi aşağıda tutulur. Böylece vücut ağırlık merkezindeki azalma mesafeyi azaltır ve hizdan bir şey kaybedilmiş olur (Şekil 3b)
Atlayıcı atlayış sırasında vücudunu yukarı doğru iterken aşağıya doğru herhangi bir hareket yapmaktan sakınmalıdır.
Fiber-glass'tan yapılmış olan sırık hem temasın şokunu azaltır hem de yatay hızın düşmesini önler. Sırığı iyi kavramakta fayda vardır. Sırık gergin tutulan kol ile geriye çekilir ve diğer kol ile ileri doğru sıçrama yapılır. Atlayıcı tüm bu hareketler sırasında vücudunu sırıktan uzak tutmak zorundadır. Atlayıcı sıçrayışa geçtikten sonra sırık geriye doğru çekilir ve vücut ayaklarla beraber yukarı doğru itilir. (Şekil 5) Bu hareket vücudun yukarı çekilmesini hızlandırır.
Vücut yukarı doğru hemen hemen dikey,sırığa uzak olmalı ve ayaklar önde tutulmalıdır.
Koşu sırasında artan kinetik enerji ağırlık merkezinin yer değiştirmesinde kullanılabilir. Bu enerjinin bir kısmi sırık kazanı ile temas ettiğinde, bir kısmi atletin sıçrama ayağının geriye doğru hareket etmesi ile ve bir kısmi da sırığın bükülmesi ile kullanılmalıdır. Buna ilaveten atlayıcının çıtayı geçmesi için yeterli miktarda yatay hızının olması gerekir (Şekil 6).
Daha hızlı bir koşu atletin sırığı daha iyi kavramasını sağlar. Bu da merkezkaç kuvvetin kontrol edilmesine bağlıdır. Dolayısı ile bu da hızdaki artma koordinasyonunu bozmadığı zamanda olur.
Bükülebilir bir sırık, bükülmeyen sırığa göre daha yukarı tutulabilir ve atletin boyu, ağırlığı, çevikliği, rüzgarın yönü ve gücü, koşulları yer (zemin), atletin formu ve motivasyonu sırığın kavramasında etkenlerdendir.
Atlayıcı sırığı becerebildiği kadar kavramak zorundadır. (örneğin; sırık en yukarıda iken, yukarıdaki eli ile yer arasındaki mesafedir. Bu mesafede atletin boyunun iki misli ve 0,60 m'nin ilavesidir.)
Uzun boylu ve uzun bacaklı atletin ağırlık merkezleri sırığı kavramalarına göre düşük olur. Aynı zamanda kısa boylu atletlere daha fazla merkezkaç kuvvetini geliştirmesi gerekir. Bu da daha fazla kuvvet ve hız demektir.
SALINMA: Atlayıcı kazan ile kendisi arasındaki yatay mesafeyi azaltmak için ilk olarak ağırlık merkezinde düşük bir pozisyon bulur, buradaki dikey hız azdır, fakat bu esnada hemen yükselmesi gerekir. Bu yükselme esnasında sırığı biraz daha bükebilir. Sıçrama sırasında ayaklarını yukarı kaldırır ve kolları ile sırığa yüklenir.
Kalçalar başın üzerinde olmalıdır ve başlangıçta dizler bükülüp göğüse yapıştırılır. Sırık düzeldikten sonra biriken enerjiyi kullanmak için atlayıcının kullanacağı en iyi pozisyon (amut) kollarının üzerinde durmaktır. Bu durumda çıtayı geçene kadar atlayıcı ayaklarını başının mümkün olduğu kadar yukarıda tutmak zorundadır. Çıtayı geçtikten sonra ayaklar kendiliğinden aşağıya iner.
ÇEKME-İTME: İyi bir atlayıcı sırığı çekmeyi mümkün olduğunca geciktirir. (Bu işi erken yapmaz) Daha güçsüz ve az koordinasyona sahip atletler sırığın geri çekilmesine karşı direnmezler ve bu yüzden boy avantajlarını kullanarak çekmeyi geciktirirler. Çekme kuvvetli ve çabuk olmalıdır.
Vücudun dönmesi bacak hareketi ile olur. Bu boşta olan bacak ile yapılır (bazları sol ayakla başlayarak vücudun dönmesini sırığın sol tarafından yapar). Dönme hızı çekme hızına bağlıdır. İtme çekmenin bir devamıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)